“`html
Port-Wine Stain (Port-Wine Birthmark) Nedir?

Port-wine stain, ciltteki küçük kan damarlarının genişlemesinden oluşan bir tür doğuştan lekedir. Aynı zamanda bir kapiller malformasyon olarak da adlandırılır.

Bu tür doğuştan leke genellikle doğumda mevcuttur. Vücudun herhangi bir yerinde açık kırmızı veya daha koyu kırmızıdan mor renklere kadar değişen renk bozuklukları olarak ortaya çıkabilir, ancak genellikle alında, burunda, yanakta ve çinde daha yaygındır. Port-wine stain’ler genellikle çocuğun büyümesiyle orantılı olarak büyür. Hemangioma adlı, çocuklarda daha yaygın bir vasküler doğuştan leke türünün aksine, port-wine stain’ler düz, hızlı bir şekilde büyümez ve kendiliğinden geçmez.

Bu tür doğuştan lekeye sahip çoğu çocukta başka bir sağlık sorunu bulunmaz. Küçük bir grup çocukta port-wine stain’ler, Sturge-Weber sendromu adı verilen bir durumla ilişkilendirilebilir ve bu durumda beyin ve göz sorunları ortaya çıkabilir.

Port-wine stain’ler, kollar ve bacaklar da dahil olmak üzere vücudun diğer bölgelerinde oluşabilir ve leke altında bulunan yumuşak dokuların ve kemiklerin aşırı büyümesi ile ilişkilendirilebilir.

Zamanla, port-wine stain’ler daha koyu kırmızı veya mor renkte hale gelir ve etkilenen cilt kalınlaşabilir. Bir port-wine stain’ın altındaki dişler, diş etleri ve çene zamanla genişleyebilir ve genellikle cerrahi gerektirebilir.

PORT-WINE STAIN’LERİN NEDENİ NEDİR?

Son birkaç yılda, port-wine stain’lerin nedenine dair önemli bir keşif yapıldı. Çoğu çocukta, port-wine stain’in içinde GNAQ adlı bir geninde küçük bir genetik değişiklik meydana gelir. Port-wine stain’ler kendiliğinden ortaya çıkar ve ebeveynlerden miras kalmaz.

PORT-WINE STAIN GERÇEKLERİ

  • Port-wine stain’ler, 200 çocuktan 1’inde meydana gelir.
  • Port-wine stain’lerin vakaların %85’inde sadece vücudun bir tarafını etkiler.
  • Yüzün belirli bölgelerinde port-wine stain’li hastaların yalnızca yaklaşık %10’unda Sturge-Weber sendromu görülür.

PORT-WINE STAIN’LER NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Nabızlı bir boya lazeri (PDL) ile lazer terapisi, port-wine stain’in rengini açmaya ve zamanla kararmasını ve kalınlaşmasını önlemeye yardımcı olabilir. Lazer, hemoglobin adı verilen kırmızı kan hücrelerinin bir bölümünü hedefleyerek çalışır. Lazer cilde çarptığında, lazerin enerjisi kırmızı kan hücresi tarafından emilir, bu da onun sıcak hale gelmesine ve ardından kırmızı kan hücresini ve çevresindeki anormal genişlemiş kan damarlarını yok etmesine neden olur. Ancak lazer tedavisi ile port-wine stain’in tamamen temizlenmesi zordur.

Genellikle cilde 4 ila 8 lazer tedavisi seansı yapılır ve bu seanslar arasında yaklaşık 6-8 hafta bulunur. Bazı uzmanlar, tedaviye 1 yaşından önce başlamanın, genç bir bebek cildinin lazerin daha etkili bir şekilde nüfuz etmesine izin vermesi nedeniyle daha iyi sonuçlar verebileceğine inanmaktadır. Uzuvlardaki lekeler, yüz veya boyundaki lekeler kadar iyi pulsed dye lazer’e yanıt vermez.

Bazı hastalar, lazerin nabzını bir lastiğin cilde vurulmasıyla benzer şekilde tanımlar. Lekenin boyutuna ve konumuna bağlı olarak lazer tedavisi genellikle anestezi olmadan, topikal anestezi ile veya genel anestezi altında yapılabilir. Bu konuyu doktorunuzla tartışmak önemlidir.

Lazer tedavisinden hemen sonra port-wine birthmark morarmış görünecek ve bir süre ağrı hissedebilir. İşlemden hemen sonra kızarıklık, şişlik ve kaşıntı oluşabilir ve bu durum birkaç gün sürebilir. Rahatlamak için bir buz paketi uygulanabilir. Morluklar 2-3 hafta sürebilir. Nadir olmakla birlikte, cildin kabarması olabilir. Cildin güneşten korunması, morluktan sonra cildin kahverengi renklenmesini önlemek için önemlidir. Ayrıca, lazer tedavilerinin etkinliğini azaltabilecek bronzlaşmayı en aza indirmek de gereklidir. Pulsed dye lazerden kaynaklanan yara izi riski çok küçüktür. Zamanla, kalan leke tekrar koyulaşabilir ve yeniden tedavi gerekebilir.

PULSED DYE LAZER GERÇEKLERİ

100 port-wine stain’li hastanın lazer tedavisi ile:

  • %80’inin en az %50 daha

    hafif olacaktır.

  • %10’u tamamen kaybolacaktır.
  • %10’u herhangi bir değişiklik göstermeyecektir.

© 2016 Pediatrik Dermatoloji Derneği
“`